www.delibozkurtlar.tr.gg TÜRKİYE SEVDALILARI PLATFORMU ALpArSLaN
 
SENİ KAYBETİGİM
VE ARAMAYA CIKTIGIM;
DÜNYALARDA
BİR KURAN

BİR KILIC,
VE
BİR BOZKURT,
ÜCÜNÜN ÖRDÜGÜ
KOSKOCA DÜNYALARDA
SENİ ARIYORUM
<
  ANA SAYFA
  İLETİŞİM
  FORUM
  üye OL
  üYE GiRiSi
  LİNK LİSTESİ
  TOP LİSTESİ
  ANKETLER
  HARİTA/ UYDU FOTOGRAFI
  ZİYARETCİ DEFTERİ
  SİTE ZİYARET EDENLER
 
  KOD ÖN İZLEME
  Mircler_Scripler
  GALERi RESiMLER
  RADYO
  SOHBET
  KAYSERİ RESİMLERİ
  ÜLKÜ ŞİİRLİ VİDEO
  MEDİA PLAYER
  VİDEO PLAYER
  VİDEO KLİPLER
  TÜRK BAYRAKLARI
  TÜRK DEVLETLERİ
  HARİKA BİR İNDEX
  SİTENE ÜLKÜCÜ MÜZİK BUL DİNLE
  OSMANLI PADİŞAHLARI VE MEHTER MARŞI
  TÜRK MİLLİYETCİLİGİNDE FAŞİZM YOKTUR
  BaŞBuG ALpArSLaN TüRKeŞ
  BOZKURT nedir?
  TURAN nedir?
  ATATÜRK VE BOZKURT
  BEN TÜRKÜM
  ATAMTÜRK
  ABİDE ŞAHSİYETLER
  KIZILELMA!
  EY TÜRK MİLLETİ!
  VATAN SEVGİSİ!
  ÜLKÜCÜ ŞEHİTLERİMİZ
  OGUZ KAĞAN,IN DUASI
  İL İL TÜRKİYEM
  İSLAM TARİHİ
  İLAHİ DİNLE
  RİSAL-İ NUR'DA KISA KISA
  AYET,HADİS,DUA
  MEVLANA
  ŞİİR KÖŞESİ
  RENKLİ MENÜ
  SLAYT-FOTO YAPIM EDİTÖRÜ
  MP3 PLAYER
  AYIRAC
  TABLO STİLLERİ 1
  FARKLI YÖNLERE KAYAN RESİM
  TIKLAYINCA ACILAN MESAJ KUTUSU 1
  ONLİNE GLİTTER YAZI YAPIN
  GÜZEL SÖZLER
  İSLAMİ GİF
  VEDA HUTBESİ
  SİTENİZE BANNER STİLİ YAZI
  RESİM ÜSTÜNE YAZI
  RENKLİ DÜGMELER(button)
  VATAN İCİN CANLAR FEDA
  OSMANLICA
  RESİM ÜSTÜNE YAZILARIM-1
  RESiM ÜSTÜNE RESİMLERİM_2
  SLAYT RESİMLER ŞİİRLİ
  HTML KODLARI
  GÜZEL BİR SLAYT
  ANİMASYONLAR
  SAGDAN SOLA RESİM SLAYT
  AŞK TESTİ
  RESİM ÜZERİNE YAZI
  BUTTON YAP
  RENK KODLARI
  TüRKiYE GiFLERi
  KURT TAKViM VE SAAT
  MSN NİCK HAZIRLAMA
  GÜZEL SÖZ GİFLERİ
  sözler
  okey oyna
  Yeni
  türk imparatorları
  MEHMETCİK
  Sitene isim ve anlamları
  PEYGAMBERLER TARiHİ
  ülkücü şiirler
  Aktütün şehitlerimiz
  işte kahraman şehitlerimiz
  iRc icin Oper ADmin komutları
  iRc icin Op SoP komutları
  TELNET KOMUTLARI
  yetki logolar avatarlar
  OSMANLI DUVAR KAGITLARI
  tarihte türk devletleri
  animasyonlu şiirler
  İSTİKLAL MARŞI
  Vatan Sana CaNIM Feda
  illerimizin isimleri
  haskurt
  Yeni sayfanın başlığı
  Türkcü Turancı Video indir
  VATAN Siirleri
  Asena Bozkurtlar köşesi
  FLAS ANİMASYON YAPMA
  26 Adet Slayt...
  Slaytlarınız için Fon Müzikleri
  ülkücü videolar
  üLKüM
  harika menu kodları
  fbml menu kodları
  kalpli harfler
  Resim yukle
  ccs fbml kodları
  EN SON HABERLER
  Gazete










http://www.delibozkurtlar.tr.gg

BcenterİSTİKLAL MARŞI

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy


» LimeWire Basic 4.12.4

» Windows Live Messenger (Türkçe) 8.0.0792

» Winamp Surround Edition 5.25 Full Beta 801

» Ares Lite Edition 1.8.1

» MSN Messenger (Türkçe - Windows 98/ME için) 7.0.0816

» Google Earth 4.0.1693 Beta

» WinRAR (Türkçe) 3.60 Beta 8

» BvT Live TV 2.0

» Avast! 4 Home Edition 4.7.871

» Turing Translator 6.02

--DUYURU PANOSU --

SİTEMİZE HOŞ GELDİNİZ...

MESAJ BÖLÜMÜNE, MESAJ YAZABİLİRSİNİZ...

İLGİNİZDEN DOLAYI TEŞEKKÜR EDERİM...

WWW.DELİBOZKURTLAR.TR.GG...

BURAYA YAZI YAZABİLİRSİNİZ...

www.delibozkurtlar.tr.gg...

BURAYA YAZI YAZABİLİRSİNİZ...

BURAYA YAZI YAZABİLİRSİNİZ...

BURAYA YAZI YAZABİLİRSİNİZ...

BURAYADA YAZI YAZABİLİRSİNİZ...

YORUM, ÖNERİ, İSTEK VE ŞİKAYETLERİNİZİ ZİYARETÇİ DEFTERİ BÖLÜMÜNE YAZABİLİRSİNİZ...

SÖYLEMEK İSTEDİKLERİNİZİ ZİYARETÇİ DEFTERİ KISMINA YAZABİLİRSİNİZ...


BOZKURT nedir?

Bozkurt Nedir?            

Türk kültüründe Bozkurt'un manasını açıklayabilmek için kültürün tanımlanması
gerekir. Özellikle kültürde sembolün öneminden bahsettikten sonra Bozkurt'un
anlamını daha kolay kavrayabiliriz. Bir milletin kültürü ile mitolojisi
birbirinden farklı kavramlar değildir, her ikisi de aynı hayat felsefesinden
beslenmektedir. Kültür; bir milletin, dilini, sanatını, hukuk ve ahlak
anlayışını, duygularını, inançlarını, hükümlerini aksettirir. Çünkü bir milletin
folklorunu ve edebiyatını belirleyen, mensuplarının idrak alemini oluşturan
değerlerin özünde o milletin kültürü vardır. Kültürün özelliği, milleti meydana
getiren fertlere kazandırmış olduğu idraktır. Bir kültürün sınırı, onun zihniyet
ve imanı ile çevrelenmiştir. Kültürleri birbirinden ayıran, zihniyet ve iman
farklarıdır. Aynı farklara sahip olan cemiyetlerin birbiri ile çarpışmasına
sebep olur. Kültür çevreleri benzer olan veya benzer kaynaklardan beslenen
kültürler olur ama bunlar birbirine tamamen benzemez. Her kültür, diğerlerinden
farklı görünmek durumundadır, farklılık şuuru olarak isimlendireceğimiz bu
durum, toplumun bütün hayat şekillerini başka kültürlerden ayrı olmaya, değişik
bir üslûp kurmaya yönlendirmektedir. Milli kimlik yahut kişilik dediğimiz bu
farklı oluş, düşünce biçiminden, kılık kıyafet; tavır ve davranış biçiminden,
eğitime ve eğlenceye kadar hayatın her saha ve safhasında görülür. Mesela, aynı
dine mensup olan milletlerin dinî anlayış şekilleri birbirinden farklıdır. Çünkü
idrak alemini şekillendiren değer yargıları farklıdır. Bu farkı onaya çıkaran
ise o milletin kültürüdür. Bu farklılıklar o milletin mimarî abidelerine, edebî
eserlerine, musikî eserlerine, felsefî sistemlerine, v.s... yansır ve kültürün
devamlılığını sağlar. Böylece gelecek nesillere yol gösterici olur, kaynaklık
yapar. Her toplumun kültür değişimlerinin bir geçmişi vardır. Kaynağını ise o
toplumun tarihi derinliklerinden alır. Bir kültür varsa, onun ait olduğu millet
vardır. Millet özelliğine layık bir topluluk varsa, muhakkak bir kültürü vardır.
Kültürler ve dil, din, tarih, edebiyat, sanat, örf ve adetler gibi unsurlar, ait
oldukları cemiyetler kadar eski ve onlarla yaşıt sayılmalıdırlar. Bu kültür
unsurları nesilden nesile intikal ederler. Bunun neticesi olarak da yeni
nesiller bunları hazır bulurlar. Kültürü kalıcı kılan ve gelecek nesillere
aktaran, kültürün değer yargılarıdır. Bu değer yargıları da kendini sembollerle
yaşatır. İşte bu semboller kültürün en güçlü ve kalıcı kısmını oluşturur.

Kültürün genel manâda anlamını açıkladıktan sonra üzerinde durmamız gereken
önemli bir kavram da "Türk Kültürü" kavramıdır. Bizim atalarımız Orta Asya'da,
Tanrı Dağları ile Altay Dağları arasındaki bölgede yaşıyorlardı. Burası Çin ile
sınırdaş olan bir ülkeydi. Bu yüzden Türklerin eski tarihlerine ait bilgilerin
pek çoğunu (malesef) Çin tarih kaynaklarından öğreniyoruz.. Çin tarihçileri M.Ö.
2000-1000 yılları arasında ilk Türk hükümdarlarından bahsediyorlar. Böylece
Türklerin bilinen tarihi 4000 yıllık bir tarihtir. Atalarımızın kültürü "Bozkır"
kültürü olarak ifade edilmektedir. Bozkır kültürünü Türklerin siyasi ve sosyal
yapısı oluşturmaktadır. Bu kültür, göç ve fetihler esnasında orada terk edilip
gelinmiş değildir. Esasında, sosyolojik kaideler de göstermektedir ki kültür bir
elbise gibi eskiyip atılmaz veya değiştirilemez.

Bozkurt, asırlardır yaşayan bir ülkünün, Büyük Türkçülük Ülküsü'nün sembolüdür.
Türk destanlarındaki, dolayısıyla Türk Milleti'nin inanışlarındaki rolü üç
şekildedir:

Ata olarak Bozkurt
Rehber olarak Bozkurt
Kurtarıcı olarak Bozkurt

Bozkurt'tan türemiş olmak inancı Türklere uzun zaman boyunca büyük bir gurur,
emniyet ve geleceğe güvenle bakma duygusu vermiştir. Bazı Türk destanlarında
ana, bazı Türk destanlarında baba olarak görülen Bozkurt çok defa Türk neslinin
yok olacağı zaman ortaya çıkmakta ve Türklerin neslinin devam etmesini
sağlamaktadır. Böylece Türklerin soyunu kutsallaştırmaktadır. Türklerin millet
hayatında büyük tesiri olacak hareketlere girişecekleri zamanlarda Bozkurt
onlara yol göstermekte, rehberlik yapmaktadır. Ergenekon Destanı'nda ve Kut Dağı
efsanesinde Bozkurt milli bir kılavuz rolünü oynamaktadır. Türk'ün zor duruma
düştüğü zaman Bozkurt'un ortaya çıkarak onu kurtarması, evladı üzerine eğilen
bir ananın veya babanın şefkat duygusunu hatırlatacak derecede derin bir mana da
taşımaktadır. Sanki Bozkurt manevi bir alemden Türk Milleti'nin akıp giden
hayatını devamlı takip etmekte ve onların başının sıkıştığı, çaresiz kaldıkları
zaman ortaya çıkarak yol göstermektedir. Türk tarihinde pek çok kahraman,
Bozkurt simgesi ile temsil edilmiştir. Aşına sözcüğünün hem Bozkurt anlamına
gelmesi, hem de Hun ve Göktürk hükümdar sülalesinin adı olması rastlantı
değildir.

Bozkurt'un Türk destanlarındaki fonksiyonu tamamen semboliktir. Milletin büyüme,
yayılma ve güçlenmesi için takip edilmesi gereken yolların işaretini destan
maddî unsurlarla ifade etmektedir. Bozkurt'ta sembolize edilen fikir Türk
birliğini sağlayan, Türklerin büyüyüp gelişmesini temin eden bir fikirdir.
Türkler bu fikire inanıp riayet ettikçe hakimiyetlerini ve üstünlüklerini
korumakta, bu fikirden ayrıldıkları zaman felakete uğramaktadırlar. Onları
felaketlerden kurtaran da yine Bozkurt olmaktadır. İşte burada Bozkurt, bir
ülkünün, yani sosyal bir hayat nizamının yansımasından başka bir şey değildir.
Kısacası, Bozkurt asırlardır varolan bir ülkünün sembolüdür.

Eski Türkçe'de Bozkurt'a, "Kök Böri" (veya "Börü") adı verilirdi. Buradaki
"Böri" (ya da "Börü") sözcüğü "Kurt" anlamına gelirken, "Kök" de bugünkü "Gök"
sözcüğünün eski söyleniş biçimidir. Fakat Kök (Gök) kelimesi mavi rengi tasvir
etmek veya gökyüzünden bahsetmek için değil, "Ulu" anlamında kullanılır. Mesela
"Kök Tengri", "Ulu Tanrı" anlamına gelir.

Türk destanları arasında, milli motifler
bakımından özellikle dikkat çekenler şunlardır:

Oğuz Destanı.
Bozkurt Destanı.
Ergenekon Destanı.
Göç Destanı.

Bu dört destandaki ortak ve temel motif, Bozkurt'tur.

Oğuz Destanı'nda, seferleri sırasında Oğuz Kağan'a Bozkurt yol gösterip
kılavuzluk yapmış, Oğuz Kağan'ın orduları bu sayede zaferler kazanmıştır.

Bozkurt Destanı'nda, ayakları ve kolları kesilip ölüme terk edilen bir oğlan
çocuğunu dişi bir kurt iyileştirip beslemiş; düşman askerlerinin genci öldürmek
istemesi üzerine de Altay Dağları'na kaçırıp kurtarmıştır. Daha sonra dişi kurt,
bu çocuktan gebe kalarak 10 oğlan doğurmuştur. Bu oğlanların büyüyüp çoğalması
ile, Türk soyu eriyip gitmekten kurtulmuştur. Hükümdar olan Aşına, Bozkurt'un
anısını unutmadığını göstermek için, çadırının önüne kurt başlı bir bayrak
dikmiştir.

Ergenekon Destanı'nda ise, Bozkurt, demir dağı eritip çıkan Türkler'e yol
göstermiştir. Ergenekon'dan çıktıktan sonra, Türklerin ilk hükümdarı Börte-Çine
(Boz-Kurt) adını almıştır.
Göç Destanı'nda, ana yurtlarından ayrılmak zorunda kalan Türkler'e, bir Bozkurt
yol göstermiştir.
Bu destanlarda, Bozkurt'un şu nitelikleri ortaya çıkmaktadır:

Soyun devamını sağlamak.
Türkler'e kılavuzluk etmek.
Türkler'i felaketlerden kurtarmak.

Kurt, Türk efsanelerinde merkezi bir konumdadır. Gök Türk kağan sülalesi olan
Aşına ailesinin atası bir dişi kurt idi. Gök Türk kağanları, atalarının anısına
saygı olarak, otağlarının önüne altından kurt başlı bir tuğ dikerlerdi. Böylece
kurt başlı sancak, Türkler'de kağanlık (hakanlık) alameti olmuştur. Ancak bu
gelenek yalnızca Gök Türkler'e özgü olmayıp, kökeni Asya Hun Türkleri'ne ve
Türkler'in eski atalarına değin gider. M.Ö.'ki Asya Hunları'nda ve hatta o
çağlarda Batı Türkistan'da yaşayan U-sun (Wu-sun) Türkleri'nde, tıpkı bildiğimiz
Bozkurt Destanı'nda olduğu gibi, kurttan türeme efsanesi ve dişi kurdun verdiği
süt ile beslenme inancı yaşıyordu. Aynı efsane Tabgaç Türkleri'nde de vardı;
Tabgaç ülkesinde "kurt dağları", "kurt ırmakları" bulunmaktaydı. Uygur
Türkleri'nin kökenlerine ilişkin bir efsane de onları kurda bağlıyordu (Uygur
Kaganlığı, Gök Türk Kaganlığı'nı takiben kurulan bir Türk devleti olup, Kök-Türk
Kaganlığı'nın devamıdır).

Kurt, eski Türk kültüründe "at" ile birlikte en önemli yeri tutan hayvandır.
Türkler kendilerinin kurt soyundan indiklerine, seferlerde kendilerine kurdun
yol gösterdiğine inanmışlardır. Türkler, güçlü ve saldırgan bir hayvan olan
kurdu kendilerine simge olarak seçtikleri gibi, komşuları da onları kurttan
türemiş saldırgan karakterli insanlar olarak tanımışlardır.

Gök Türkler'e göre dişi kurt "ulu ana", Uygur Türkleri'ne göre de erkek kurt
"ulu ata"dır. Oğuz Kağan Destanı'nda, Oğuz'a her sefere çıkışında gök bir kurt
öncülük eder. Çingizname'de Alanguva, gökten inen bir kurttan gebe kalır ve
doğan çocuğun soyundan da Cengiz Han gelir.

Dede Korkut Öyküleri'nde kurt yüzünün mübarek olduğu belirtilir. Yine Dede
Korkut Öyküleri'nden birinde Salur Kazan, kurtla haberleşir, kendisine yurdundan
haber vermesini ister.

Etnoloji bilimine göre, kurt motifi Türkler için ''tipik''tir; yani, başka
kavimlerde görülmeyen etnografik bir belirtidir. Eski Çin kaynaklarında bile
Türk soyundan olan kavimler "Kurt'tan Türeyenler" olarak tanımlanırken, Türk
soyundan olmayan kavimler "Kurt'tan Türeyenlerden Değildirler" biçiminde
ayırdedilmiştir.

Türk destanlarında kurt yol gösteren, sıkıntılı anlarda yardıma yetişen bir
varlıktır. Uygur Türkleri'nin Kutlu Dağ Destanı'nda kurt, ülkeye bolluk ve
mutluluk getirdiğine inanılan kutlu bir kayanın Çinliler'e verilmesinden sonra,
üzerine uğursuzluk çöken ülkenin açlığa mahkum olması üzerine kendilerine yeni
bir yurt arayan Türkler'e kılavuzluk etmişti.

Batıda (11. yüzyılın sonu) Kuman Türkleri'nde yardımına başvurulduğuna ilişkin
kayıtlar bulunan kurdun kılavuzluk işlevi, 2. yüzyılın ortalarına değin
gitmektedir. 160-170 yılları arasında topraklarından ayrılmak zorunda kalan
Tabgaç Türkleri'nin ataları (yani Hun Türkleri) bir Bozkurt'un önderliğinde
yolsuz dağlardan aşabilmişlerdi.

En büyük ve en eski Türk destanı olan Oğuz Kağan Destanı'nda Oğuz Kağan, gün
ışığının içinden çıkan bir Bozkurt'un öncülüğünde dünyayı fethetmiştir. Şimdiki
Bulgaristan topraklarında bulunan Madara'daki kaya kabartmasında görkemli bir
atlı biçiminde gösterilen Kurum Han'ın yanındaki kurt tasviri de, Türk bozkurt
geleneğinin taşa işlenmiş örneklerinden biridir. Kurt motifi, çobancılık ve
besicilikle (Eski Türkler'in ekonomisi hayvan besiciliğine dayanır) olan sıkı
ilgisinden ötürü bozkırlı ve doğrudan doğruya Türk'tür. Bundan dolayı, bugün
dahi dünya Türkleri arasında söylenen masal ve halk öykülerinde hem ata, hem de
kurtarıcı-kılavuz nitelikleri ile Bozkurt, bütün Türkler tarafından kutlu
sayılmış ve Türklüğün milli simgesi olmuştur. Bozkurt, destanlarda Türk'ün yaşam
ve savaş gücünü temsil eder.

Türkler kahramanlarını gök kurtlara benzetmiş, kağanlarının gövde yapılarına
bile kurt çizgisini işlemişlerdir. Oğuz Kağan Destanı'nda Oğuz'un beli kurt
beline benzetilir. Aynı destanda Oğuz Kağan, hükümdarlığını halka bildirdiğinde
"Kök Böri bolsungıl uran" ("Gök Börü olsun savaş narası") demiştir. Yine Oğuz
Destanı'nda, Türk ordularına gök tüylü, gök yeleli bir erkek kurt yol gösterir.

Kırgız Türkleri'nin büyük destanı Manas Destanı'nda kurt, bir düş yorumu olarak
karşımıza çıkar. Destana göre Manas Han'ın karısı Kanıkey Hatun düşünde bir eğe
görür ve eğeyi alıp saklar. Ertesi gün uyanınca ülkenin deneyimli yaşlı
kişilerine düşünü anlatır. Yaşlı kişiler bu düşü duyunca sevinip Kanıkey Hatun'a
şöyle derler: "Senin çocuğun, gök yeleli korkunç bir kurt gibi olacak..." Kırgız
Türkleri, cins ve güzel atlara da ''Kök Böri'' (Gök Kurt, Boz Kurt) adını
verirlerdi... 


 

Bozkurtların Duası

Tevhit ırmağından avuç avuç nur
Almak nasip eyle Türk’e Ya Rabbi!
Süngümün ucunda titresin gâvur
Bölmek nasip eyle Türk’e Ya Rabbi!

Tarihin dilini okuyup yazan
Bu ırk ki dünyaya vermeli düzen
Salibin kinini kusturur ezan
Bilmek nasip eyle Türk’e Ya Rabbi!

Tanrı’nın kılıcı, Hakk’ın askeri
Çökertir semayı, titretir yeri
Kur’an’ın müjdesi kutlu zaferi
Bulmak nasip eyle Türk’e Ya Rabbi!

Bozkurtlar dirilsin bir olsun hele
Düşmanın içine düşer velvele
Turan ordusunu yedi düvele
Salmak nasip eyle Türk’e Ya Rabbi!

Kazak, Kırgız, Özbek, Azeri, Göktürk
Dirilsin Alparslan, Kalksın Atatürk
Kara bağlar Kırım, yas tutar Kerkük
Gülmek nasip eyle Türk’e Ya Rabbi!

Semada ses versin Ülker yıldızı
Esritsin ruhları Kırgız kımızı
Tuna boylarında sabah namazı
Kılmak nasip eyle Türk’e Ya Rabbi!

Tarihin en ilki, yücesi, hası…
Ötüken’de toplar birlik şûrası
Vahdet denizine Bozkurt mayası
Çalmak nasip eyle Türk’e Ya Rabbi!


 
 
   
 
  tracker

Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.

sitene ekle



İSTİKLAL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk'a tapan, milletimin istiklal!

Mehmet Akif Ersoy


 
Bugün 110038 ziyaretçikişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol